TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

Kıyılarımız Kanunsuzlaşıyor

GENEL MERKEZ
23.04.2006 (Son Güncelleme: 10.06.2006 12:53:26)

BASINA VE KAMUOYUNA DUYURUDUR! Peyzaj Mimarları Odasının “Kıyı Yasasında Değişiklik Taslağı” ile ilgili görüşleridir.

Ülkemizde son dönemlerde parasal kaynak yaratmak adına yapılan kanun değişikliklerine bir yenisi daha eklenmek istenmekte, zaten büyük baskı altında olan kıyılarımızın doğal ve kültürel değerleri yok sayılarak, yeni kıyı yasası teklifi ile yeni rant olanakları yaratılması gündeme gelmektedir.

Bu yasa teklifi ile; Türkiye adı ile bütünleşmiş olan doğa harikası kıyılarımızın doymaz yatırımcılar tarafından betonlaştırılması kolaylaşacağı gibi, var olan yasa dışı pek çok kıyı yapılaşması da yasal hale getirilmiş olacaktır.

Kıyıların topluma ait olduğunu belirten anayasa maddeleri ile çelişen ve bu hakları ortadan kaldırmaya yönelik bu girişim, her zaman olduğu gibi ilgili bilimsel ve toplumsal kurumların görüşleri hiçe sayılarak dayatılmaktadır.

Son yıllarda dünyada hızla artan çevre sorunlarının başlarında gelen ve ülkesel stratejik önemi çok büyük olan “su kaynaklarının kirlenmesi ve yok olması” sürecini de hızlandıracak olan bu yasa teklifi, Peyzaj Mimarlığı disiplini açısından irdelenerek aşağıdaki sonuçlar ortaya konmuştur;

1.Anayasa ile çelişkilidir.

Anayasanın 43 ve 56. maddelerinde kıyılardan yararlanmada öncelikle kamu yararının gözetilmesi belirtilmektedir. Oysa yasa değişikliği teklifi bu maddeleri geçersiz kılacak şekilde kamu yararı gözetmeyen, tamamen birkaç yatırımcıyı memnun edecek şekilde sunulmaktadır.

2.Ülkemizin stratejik yapısında ve hedeflerinde olumsuz değişiklikler zorunlu olacaktır.

Jeopolitik özelliği nedeni ile dünyanın kritik bir noktasında bulunan ülkemiz, bölgesinde zengin su varlığına sahip bir ülke olması dolayısı ile de bu önemini hayli öne çıkarmaktadır. Birçok kişinin “kıyı” denildiğinde ilk anda aklına gelen deniz kıyılarıdır. Oysa iç sularımız olan ve hayati öneme sahip göller ve akarsularımız da bu yasadan nasibini alacaktır.

3.Yasa ve yönetmelikler ile ilgili mevzuatta önemli sorunlar yaratacaktır.

Fiziksel planlama sürecinin en önemli çalışmaları olan imar planlarının hazırlanması girişimcilere bırakılmakta, imar planı olmadan yapılan yapılara ayrıcalık gösterilmekte, planların onama yetkileri de Bayındırlık ve İskân Bakanlığına bırakılmak istenmektedir. Çok önemli olan kıyı çizgisinin tespiti çalışması merkezi yönetim tarafından görevlendirilecek kişilerce yapılacak ve yine merkezi yönetimlerce onaylanacaktır. Tüm bu düzenlemenin altında kıyıların hızlı ve engelsiz bir biçimde pazarlanması düşüncesi yatmaktadır.

4.AB çerçevesinde imza atılan birçok sözleşme hiçe sayılmış olacak, ülkemiz güvenirliğini ve saygınlığını yitirecektir.

Doğal alanlar, biyolojik çeşitlilik alanları, özel koruma alanları, sulak alanlar gibi çok önemli alanları ilgilendiren ve imzalanmış olan birçok Avrupa Birliği sözleşmesi yanında, 2000 yılında imzalanan Avrupa Peyzaj Sözleşmesi de bu yasa ile delinmiş olacaktır. Bu tutum ülkemize hem saygınlık kaybettirecek hem de büyük miktarlarda parasal cezalar ödemeye mecbur bırakacaktır.

5.Doğal ve kültürel değerlerimizin geri kazanılamaz biçimde kaybı söz konusudur.

Odamız tarafından zaten yetersiz bulunan eski yasayı değiştirecek olan bu yasa değişikliği ile Akarsularımız, göllerimiz ve denizlerimizin kıyıları iyice daraltılarak, hatta kıyı çizgisine çekilerek, dolgu yapılmasına izin verilerek; bu kısımlarda bulunan en değerli peyzajlar, ekosistemler, canlı ve cansız kültür varlıkları yok olmaya mahkûm edilmektedir. Ülkemiz turizminin en çekici öğeleri olan korunabilmiş kültür ve doğa varlıklarımız ortadan kalktığında geri kazanımı olası değildir. Üç tarafı denizlerle çevrilmiş bir yarımada olan ülkemiz, kirli bir denize uzanan beton bir iskeleye dönecektir.

6.Kıyılardaki doğal ve kültürel değerlerimizin, kıyı çizgisinin saptanması ve onaylanması süreçlerine Peyzaj Mimarları dahil edilmemektedir.

Eğitim sürecinde peyzajlara, doğal ve kültürel değerlere, doğal kaynakların koruma ve sürdürülebilirliğine, ekoloji ve ekosistemlere, bunların koruma, planlama ve yönetimine ilişkin lisans ve lisansüstü dersler alarak altyapısını hazırlayan tek meslek disiplini olmamıza rağmen, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurullarında olduğu gibi konunu gerçek sahibi olan meslektaşlarımıza bu kurullarda yer verilmemektedir. Bu durumda bu gibi oluşumlardan sağlıklı kararlar ve onaylar çıkması beklenemez.

7.Yasaları ciddiye almayanlar yine ödüllendirilmektedir.

Siyasi otoritenin her dönemde yaptığı gibi, çeşitli aflar veya af niteliğindeki yasa değişiklikleri, her zaman olduğu gibi yasalara uyan dürüst insanları cezalandırmakta, uymayanları ise ödüllendirmektedir. Bu yasa değişikliği önerisi de bunu sağlayacaktır. Kıyılardaki kaçak yapı ve tesisler yasallaştırılmasının önü açılabilecek, kaçak yapı ve tesis yapmak özendirilecektir. Yapı veya tesis için biçilmiş kaftan olarak görülen kıyı alanlarının doğal ve/veya kültürel değerleri ya üzeri bir gecede örtülerek, ya da onların orada olmadığı bir şekilde saptandırılarak yok edilmesi alışkanlık haline gelebilecektir.

SONUÇ ve ÖNERİLER

Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca hazırlanıp sunulan Kıyı Yasası Değişikliği önerisi, incelenen haliyle Türkiye’nin kıyı sorunlarını çözmekten çok, belli bir kesimin yatırım sorunlarını çözmeye yönelik olarak algılanmıştır. Bu haliyle yasalaştığı takdirde ülkenin geleceğine ve toplumun çıkarlarına büyük darbeler vurabilecektir.

Yukarıda maddeler halinde belirtilen sakıncaları dikkate alındığında Peyzaj Mimarları Odası da aynı kaygıları paylaşan duyarlı kişi, kurum ve kuruluşlar gibi bu yasa değişikliği önerisinin derhal geri çekilmesini, yasanın ancak ilgili tüm meslek ve bilim disiplinlerinin geniş katılımı ile tartışılıp, üzerinde uzlaşıya varıldıktan sonra meclise sunulmasını doğru olacağını önermektedir.

Okunma Sayısı 1414