TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

"dere Yatağı Üzerindeki Tüm Yollar, Binalar Yıkılmalı" 29.07.2017 / T24

GENEL MERKEZ
31.07.2017 (Son Güncelleme: 31.07.2017 16:05:28)

 

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu`nun 20 yıl önce hazırlattığı raporda İstanbul`da 174 dereden 58`inin çok tehlikeli olduğu belirlenerek; buraların acilen boşaltılması istenmişti. TMMOB‘a bağlı Peyzaj Mimarları Odası ve Mimar Mücella Yapıcı, İstanbul‘da geçen günlerde yağan sağanak yağmurun neden sel ve su taşkınları yarattığını anlattı. Yapıcı İstanbul`da yağan yağmurun yüzde 90`ının yüzeyde kaldığını ve suyun kanallardan gitmediğini belirterek "Bunlar İstanbul`un iyi günleri" dedi. TMMOB`a bağlı Peyzaj Mimarları Odası da "Dere yatakları yapılaşmaya açılmış bir İstanbul`da yaşananlara da takdir-i ilahi mi diyeceğiz?" başlılığıyla duyurduğu açıklamasında "Üstü kapatılmış olan dereler yer üstüne çıkartılmalı, dere yatağı üzerindeki tüm yollar, binalar yıkılmalı, derelerin özgün kesitleri oluşturularak aktif / pasif rekreasyon alanlarına dönüştürülmeli" dedi.

 

Birgün‘de yer alan habere göre, İstanbul`da önceki akşam saatlerinde yaşanan yağış kent yönetimini bir kez daha gündeme taşıdı. Kent genelinde yoğun yapılaşma ve betonlaşma suyun tahliye olacağı alan bırakmadı.

 

Dere yatakları bile İstanbul genelinde yapılaşmaya açılan alanlar arasında. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 1997 yılında İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürlüğü görevini yürütürken imara açılan dere yatakları konusunda rapor hazırlatarak ‘uyarı yazısı` yazmıştı.

 


Hazırlanan raporda 174 dereden 58`inin çok tehlikeli olduğu belirlenerek; buraların acilen boşaltılması ve kurtarma çalışmaları için hazırlık yapılması istenmişti.

 

O dönem Valilik, Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü ile bütün ilçe belediyelerine gönderilen 31 Ocak 1997 tarihli yazıda riskli bölgelerin Nisan 1997 sonuna kadar ‘acilen` boşaltılması gerektiği belirtiliyordu.

 

O dönemden bugüne tam 20 yıl geçti ancak İstanbul`da yapılaşmayan dere yatağı kalmadı.

 

İstanbul`un kırmızı noktaları

O dönem hazırlanan raporda ‘kırmızı noktalar` diye belirtilen ve bugün yapılaşmaya açılan derelerin olduğu o bölgeler:

Avrupa Yakası:

Eyüp: Kağıthane, Alibeyköy, Küçükköy (Alibeyköy dere), Eyüpiçi,
Bakırköy: Tavukçu, Kanlıkuyu,
Beyoğlu: Baruthane, Kağıthane,
Beşiktaş: Baltalimanı, Ortaköy, Ihlamur,
Kağıthane: Kağıthane, Sulan Caddesi, Ferman Sokak, Galata, Keçidere, Ayazağa (Çömlekçi),
Şişli: Baruthane, Kağıthane, Tarabya, İstinye, Baltalimanı, Ayazağa (Çömlekçi), Bahçelievler: Tavukçu, Ayamama,
Sarıyer: Sarıyer, Çayırbaşı, Tarabya, İstinye, Baltalimanı, Ayazağa, Zeytinburnu: 10. Yıl(Topkapı), Ayvalı, Çırpıcı, Bayrampaşa: Ayvalı, Gaziosmanpaşa: Küçükköy,
Güngören: Çırpıcı,
Esenler: Ayvalı, Tavukçu,
Bağcılar: Çırpıcı, Tavukçu,
Küçükçekmece: Ayamama, Kanlıkuyu (Florya),
Avcılar: Hadımköy, Haramidere,
Büyükçekmece: Hadımköy, Haramidere,
Çatalca: Hadımköy, Çatalcaiçi,
Silivri: Aşağıdere (Kocadere), Kırlangıç, Karılar, Tuzlu, Kula, Beyciler Köyü (Bağlıkdere), Çayırdere.

Anadolu Yakası:

Kadıköy: Seyitahmet, Kurbağalı, Turşucu, Çamaşırcı
Üsküdar: Küçüksu, İstavroz, Kurbağalı,
Ümraniye: Küçüksu, Kurbağalı, Paşaköy,
Maltepe: Çamaşırcı, Büyükyalı (İdealtepe), Esenyurt, Tugay,
Beykoz: Akbaba, Çubuklu, Küçüksu,
Kartal: Tugay, Paşaköy,
Pendik: Pendik, Kemikli, Kaynarca,
Sultanbeyli: Uzun, Paşaköy,
Tuzla: Tuzla, Tuzla ilçesi, Saz,
Şile: Darlık, Göksu.

 

Ne olmuştu?

Avrupa yakasında Silivri`den başlayan afet görüntüleri Anadolu yakasına kadar uzandı. 20 dakikalık yağışta kentin tamamında hayat dururken uzmanlar ilk defa kentin tamamının yağıştan etkilendiğini belirtti.

***

Deniz kenarındaki bir şehri nasıl sel basabilir?

Mimar Mücella Yapıcı, İstanbul`da yağan yağmurun yüzde 90`ının yüzeyde kaldığını ve suyun kanallardan gitmediğini söyledi ve ekledi: "Bunlar İstanbul`un iyi günleri."

İstanbul`da yağan yağmurun yüzde 90`ının yüzeyde kaldığını ve suyun kanallardan gitmediğini vurgulayan Yapıcı, "Yağan yağmurun en az yüzde 50-60`ının toprak tarafından emilmesi ve bir kısmının da buharlaşması en az yüzde 5-10 civarında akışa geçmesi gerekir. Ama betonlaşma buna engel oluyor" dedi. Yapıcı, bilinçsiz yapılaşmaya gidildiğini ve bunun denetlenmediğine dikkat çekti.

Mücella Yapıcı, konuşmasına şöyle devam etti: "Bakın, bir kent planlanırken 100 ya da 500 yılda bir yağan yağmura göre planlanır, iki saat yağmur yağmakla bu olmaz. Gereksiz battı çıktılarla, meslek odalarını, bilim insanlarını dinlemeyen, liyakata göre iş yaptırmayan bir idare ile gerçekten can kaybı olmadan atlatmamızı ben büyük bir mucize olarak görüyorum. Deniz kıyısındaki bir şehri sel basabilir mi?"

***

Dere yataklarındaki bütün yapılar yıkılmalı

TMMOB`a bağlı Peyzaj Mimarları Odası yaptığı yazılı açıklamada, yaşananların tesadüf olmadığını, ekolojik bir yıkım yaşandığını kaydetti.

Açıklamada, dere yataklarının yapılaşmasına dikkat çekildi. "Dere yatakları yapılaşmaya açılmış bir İstanbul`da yaşananlara da takdir-i ilahi mi diyeceğiz?" denilen açıklamada çözüm önerileri şöyle sıralandı:

»Üstü kapatılmış olan dereler yer üstüne çıkartılmalı, dere yatağı üzerindeki tüm yollar, binalar yıkılmalı, derelerin özgün kesitleri oluşturularak aktif / pasif rekreasyon alanlarına dönüştürülmeli.

»Mevcutta yer üstünde bulunan dere yataklarının, sevimli bir su yüzeyi veya bir pazarlama unsuru olarak görülmesinin önüne geçilmesi adına dereyi oluşturan havza bütününde koruma planları oluşturularak tüm yapılar yıkılmalı, derenin özgün kesiti korunmalı, aktif / pasif rekreasyon alanlarına dönüştürülmeli.

»Tüm ormanlar korunmalı, orman ekosistemlerini parçalayan projeler derhal iptal edilmeli, Peyzaj Onarım Planları hazırlanmalı.

»Tüm deniz dolguları yok edilmeli, kentleşme baskısı altında olan parklar, alternatif yapılaşma alanı olarak görülmemeli.

»Kentsel yeşil altyapı oluşturulmalı, kent planları hazırlanarak ülke bütününde ekolojik altlıklarla çelişen alanların dönüşümü sağlanmalı, Peyzaj Şehirciliği (Landscape Urbanism) kavramı ülke bütününde birincil parametre olmalı.

»Yer altı ve yerüstü kaynaklarının kullanımı konusunda ekolojik parametreler ışığında hareket edilmeli. Her dere yatağının bulunduğu alana HES yapılarak "sularımız boşuna mı aksın" cümlesindeki bilimdışılığa derhal el çektirilmeli.

»Ülkemizin yapısal biçimini belirleyen İmar Kanunu başta olmak üzere, ilgili tüm yönetmelikler feshedilerek ekolojik ve yere özgünlük bağlamında tekrar yazılması gerekiyor. 

 Haber için tıklayınız

 

 

 

Okunma Sayısı 128
Fotoğraf Galerisi