TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

Tmmob Peyzaj Mimarları Odası Ankapark, Güvenpark Ve Adliye Sarayı Için Basın Emekçileri Ile Bir Araya Geldi

GENEL MERKEZ
17.02.2017 (Son Güncelleme: 27.03.2017 17:39:12)

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Genel Merkez 12. Dönem Yönetim Kurulu Üyeleri 17.02.2017 tarihinde basın ile kahvaltıda bir araya gelerek, ANKAPARK, GÜVENPARK ve Adliye Sarayı hakkında açıklamalarda bulundu.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Genel Merkez 12. Dönem Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Ayşegül ORUÇKAPTAN, 2. Başkan Sibel KAYA, Genel Sekreter Ercan ERZİNCAN, Genel Sayman Sevgi Vefa TAÇYILDIZ ve Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Murat DURANSOY 17.02.2017 tarihinde basın ile kahvaltıda bir araya gelerek, ANKAPARK, GÜVENPARK ve Ankara Adliye Sarayı hakkında açıklamalarda bulundu. 

 

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Genel Başkanı Ayşegül ORUÇKAPTAN‘ın açıklamaları ise şöyle; 

 

YARGIDAN EMSAL KARAR!!!!! "KENTLERİN; PARK VE BAHÇE DÜZENLEME İLE PEYZAJ UYGULAMA FAALİYETLERİ PEYZAJ MİMARLARI ODASI`NIN DENETİMİNE TABİDİR"

 

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak, 22.04.2015 tarihinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı`ndan: ANKAPARK isimli projeye ait peyzaj proje hizmetini sunan proje müellifi ve proje ile ilgili bilgiler 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca talep edilmiş; ancak "ne amaçla istendiğinin belirtilmemesi" gerekçesiyle bilgi edinme talebimiz reddedilmiştir. 

 

PEYZAJ MİMARLARI ODASI, 6235 ve 3458 sayılı yasalara göre kurulan TMMOB`ye bağlı, kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olup, mesleğin ve meslektaşların hak ve çıkarlarını korumak, meslek alanı ile ilgili plan, proje ve uygulamalarının Anayasa ve ilgili mevzuat ile planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun yapılmasını kamu adına denetlemek; doğa, planlama, kentsel tasarım ve estetik kavramlarını sistematik bir yapı içinde inceleyerek sanat, bilim, mühendislik ve teknolojiyi bir araya getirerek alan tasarımı, planlaması ve yönetimi ile uğraşan, bu konudaki eksiklikleri, yanlışlıkları ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları ve uyarıları yapmakla yükümlü kamu kurumu niteliğinde tek yetkili meslek odasıdır. 

 

"BELİRTİLEN BİLGİLERİN HANGİ AMAÇLA EDİNİLMEK İSTENİLDİĞİ BELİRTİLMEDİĞİ" GEREKÇESİYLE REDDEDİLMESİ HUKUKA AYKIRIDIR!!!!

 

Davalı idare, peyzaj mimarlığı ile ilgili her alanda Oda`nın söz konusu yetkilerini bilmesine rağmen gerekli bilgileri Oda`ya vermediği için Kanundan kaynaklanan yetkinin kullanılmasını engellemiş ve kamu yararını gerçekleştirecek kamu hizmetinin yürümesini keyfi bir biçimde durdurmuştur. 

 

1982 Anayasa`sının (Ek fıkra: 07/05/2010-5982 S.K./8. Md ) Dilekçe , Bilgi Edinme ve Kamu Denetçisine Başvurma Hakkı Başlıklı 74. Maddesine göre ‘Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir.` denilmektedir. Kanunun 1. Maddesi; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkindir. 

 

Söz konusu bilgilere sahip olmak hizmetin yürütülmesi için zaruri olup, aynı zamanda proje müellifinin de haklarının korunması içindir. Bilindiği üzere kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütleri demokratik ülkelerde olmazsa olmaz niteliktedir. İdarece tesis edilen olumsuz idari işlem hizmetin yürümesini ve hakların korunmasını ortadan kaldırmıştır.  

 

Bu hakka yasal sınırlamalar dışında müdahale etmek, demokrasiye, açıklık ve şeffaflık ilkesine aykırıdır, bu durumda bireyin idare karşısında korunması, hukuk devleti ilkesi sözden ibaret olacaktır. 

 

Sonuç olarak; 

Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından AOÇ arazisi üzerine yapılan "Ankapark" isimli projeye ilişkin, yapılan bilgi istemi başvurusuna Büyükşehir tarafından verilen red kararını yargıya taşıyan Odamız, Ankara 11. İdare Mahkemesi tarafından haklı bulundu.  

 

Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerinde yer alan Hayvanat Bahçesinin Ankara Büyükşehir Belediyesi`ne devri sonrasında yenileme alanı ilan edilmesi ve alınan AOÇ Ana Planı iptal edilmişti.

 

Yargı kararına uyulmayarak yapımı devam eden "Ankapark" isimli projeye ilişkin Odamız tarafından Bilgi Edinme Kanunu kapsamında, Ankara Büyükşehir Belediyesi`nden; projeye ilişkin, proje müellifinin TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Serbest Peyzaj Mimarlık Müşavirlik Hizmetleri Uygulama, Meslekî Denetim, Bürolarin Tescili ve Asgari Ücret Yönetmeliği kapsamında Büro Tescil Belgesi`nin bulunup bulunmadığı, projenin onaylı suretinin bir kopyasının tarafımıza iletilmesi, proje müellifinin Oda Sicil No`su, Adı ve Soyadı talep edilmiş, Büyükşehir tarafından talep edilen bilgiler, hangi amaçla istendiği belirtilmediğinden reddedilmişti. 

 

Gelen red sonrasında yargıya taşınan sürece ilişkin, Ankara 11. İdare Mahkemesi, "Peyzaj Mimarları Odası`nın; ilgili mevzuatta belirtildiği üzere, mesleğince meslektaşların hak ve çıkarlarını korumak, meslek alanı ile ilgili plan, proje ve uygulamalarının Anayasa, ilgili mevzuat ve planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun yapılmasını kamu adına denetlemek; doğa, planlama, kentsel tasarım ve estetik kavramlarını sistematik bir yapı içinde inceleyerek sanat, bilim, mühendislik ve teknolojiyi bir araya getirerek alan tasarımı, planlaması ve yöntemi ile uğraşan, bu konudaki eksiklikleri, yanlışlıkları ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları ve uyarıları yapmakla yükümlü kamu kurumu niteliğinde meslek odası olduğu anlaşılmıştır" ifadelerini kullanarak Odamız talebinin haklılığına vurgu yapacak karar imza atmıştır.

 

"Uyuşmazlıkta; Ankapark Projesinin davalı idarece ‘güzel sanat eseri` sayılarak Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 13. Maddesi çerçevesinde eser sahibinin mali ve manevi menfaatlerinin himaye edilmesi gerektiği belirtilerek 4982 Sayılı Kanun 24. Madde kapsamında değerlendirildiği, ancak projenin kamu kurumu olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yürütüldüğü ve projenin kamusal alanda kamu hizmetine ilişkin olduğunun açık olduğu, kentlerin park ve bahçe düzenleme ile peyzaj uygulama faaliyetlerinin Peyzaj Mimarları Odası`nın denetimine tabi olduğu görülmüştür" denildi. 

 

Ayrıca,

 

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından GÜVENPARK`ta bulunan dolmuş ve otobüs duraklarının yeraltına alınması yeniden gündeme getirilmektedir. Bu süreçte mevcut Adalet Sarayı yıkılarak yerine ulaşım merkezi yapılacağına ilişkin açıklamalar da basına yansımıştır.

 

Ankara Adliye Sarayının yıkılarak yerine dolmuş-otobüs depolama alanı yapılması ve Güvenparkın altına otopark alanı yapılması hem kentli haklarını hemde Ankara`nın yerel kimliğini hiçe sayan, zorlayıcı bir uygulamadır. Şu an tehdit altında olan Saraçoğlu Mahallesi, henüz yıkılan İller Bankası binası gibi Cumhuriyet yapılarının bir bir katledilmesi biatçı yerel yönetimlerin yaptığı açık bir kentsel soykırımıdır.

 

1932 tarihli Jansen planından bu yana Cumhuriyet`in kamusal alanı olan ve Holzmeister`in tasarladığı Güven Anıtı`yla birlikte tarihi ve kültürel bir nirengi noktası olarak yaşayan bu meydan park; Koruma Kurulu tarafından 1994 yılında birinci derece doğal ve tarihi sit alanı olarak tescillenmiştir. Bu anıt meydanın altında, kentsel mekanı parçalayarak ilave yoğunluk çekecek bir otopark yapılması ise çözüm odaklı değil rant odaklı yaklaşımın bir ürünüdür. 

 

Ankara Büyükşehir Belediyesi`nin bu fantazisi ilk ortaya konduğu yıllarda Odamız tarafından mahkemeye taşınmış ve 1. Derece Doğal Sit Alanı ve Anıt Heykel olarak tescil edildiği halde geçici tahsisle minibus-otobüs durağı alanı olarak kullanılan kısmının alt kotlarından yapılaşmaya gidilmesinin hukuka aykırı olduğu, böyle bir yapılaşma sonucunda üstünde herhangi bir şekilde bitki örtüsü oluşmayacağı, mevcut bitki örtüsünün büyük ölçüde zarar göreceği mahkemece onanmıştır.

 

Yine bir Cumhuriyet yapısı olan Adliye Binasının Akköprü`ye taşınarak buranın dolmuş-minibüs depolama alanı olarak kullanılması ise akılcılıktan uzak, kentsel kullanımlar ve kent estetiği ilişkisini irdelemekten yoksun ve kolaycı bir yaklaşımdır. Ayrıca, kentin trafik örgününe ilişkin sorunlar lokal ve rant merkezli dokunuşlarla değil ancak teknik, bilimsel ve bütüncül yaklaşımlarla çözülebilir. Maalesef Ankara`da da kentsel mekanı ve kent belleğini yıkımla şekillendiren, ve neoliberal politikaların öznesi haline getiren rantçı bir zihniyet hakimdir. Bu konuda Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, Peyzaj Mimarları Odası ve Çevre Mühendisleri Odası`ndan bir çözüm önerisi alamadığını beyan eden Sn. Melih Gökçek; şeffaf olmayan, tekelci ve bilimsellikten uzak bir tutumla yönettiği kentsel süreçlerde meslek odalarıyla bir güven ilişkisi kurmayı henüz başaramamıştır. Kaldı ki adı geçen meslek odalarının akademik çalışmalara dayanan çözüm önerilerini içeren pek çok yayın ve açıklaması kamuoyu ile paylaşılmıştır. 

 

Hiçbir plan ve tasarım ilkesine başvurmadan, herhangi bir bilimsel ve katılımcı uygulamayı gözetmeden kendi kısır ideolojilerini ve ütopyalarını kente yansıtan yerel yöneticiler her siyasi iktidar döneminde olmuştur. Biz Peyzaj Mimarları Odası olarak bu uygulamaları tanımıyoruz ve yalnızca bir meslek odası olarak değil Ankara`da yaşayan, okuyan, çalışan; bu kentin yetiştirdiği insanlar olarak da bu uygulamalara karşı çıkıyoruz.

 

 

 

 

 

Okunma Sayısı 376
Fotoğraf Galerisi