TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

Bedenimiz, Kimliğimiz, Mesleğimiz Ve Emeğimiz Bizimdir!

GENEL MERKEZ
08.03.2016 (Son Güncelleme: 08.03.2016 12:32:36)

 Yürüyoruz yürüyoruz, yan yana, güzel günler adına
Kadınız, insanız, insanlığı ayağa kaldırıyoruz
Paydos bundan böyle köleliğe, aylaklığa
Herkes çalışsın, bölüşülsün kardeşçe, yaşamın sundukları
İşte bunun için yükseliyor yüreklerimizden
Bu ekmek ve gül türküleri
Ve yineliyoruz hep bir ağızdan
"Ekmek ve gül! Ekmek ve gül!"

James OPPENHEIM
Çeviri:  Metin DEMİRTAŞ

 

1857 yılında ABD‘nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlamış ancak işçilere saldırılması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can vermiştir.

 

ABD‘de kadın işçilerin bu katledilişi nedeniyle, Kopenhag‘da 1910 yılında toplanan Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı‘nda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak ilan edilmiş, ardından ise 8 Mart 1975‘te BM tarafından Dünya Kadınlar Günü ilan edilmiştir.

 

Ülkemiz; kadınların hak ve özgürlüklerinin mücadelesinin simgesel günü olan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü`ne yine toplu katliamlarla belirginleşen fiili savaş durumu, yaşam hakkı ihlalleri, sağlık - eğitim hakkına erişim engelleri ve çıkarılan yasalarla gittikçe belirginleşen bir güvencesizlik durumunun yarattığı tahribat ve kadına yönelik şiddetin gölgesi altında giriyor.

 

Eril, baskıcı ve muhafazakâr politika ve uygulamalar ile tüm yaşam alanlarına müdahale edilen kadın, hak mücadelesi yanında, her an ölümle yüz yüze, korunmadan uzak, yaşam ve ölüm arasında bir hayatı tercih etmek suretiyle can mücadelesi de veriyor.

 

Ülkemizde kadına yönelik sorunların var gücüyle üzerine gidilmesi beklenirken, karar vericiler "Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı`ndan kadını silerek adını "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı" haline getirdi. Kadının bedeni ve kimliği üzerinden siyaset yapan iktidar, kadına yönelik şiddeti görmezden gelen, cezalandırmayan, tecavüzcü ve katilleri ödüllendiren hukukuyla, kadın emekçileri esnek ve güvencesiz işlere mahkûm eden istihdam politikalarıyla, ideal anne ve ideal aileyi hedefleyen ve çocuk, yaşlı ve engelli ile birlikte tüm aile fertlerinin bakım sorumluğunu tek başına kadına yükleyerek kadını eve hapseden anlayışıyla, baskıcı eylemlerini artırarak kadını ötekileştiren hatta yok sayan tutumunu meşrulaştırmaya devam etti.

 

Tüm bu politikaların sonucunda neler oldu? 

2002 - 2015 yılları arasında 5 bin 406 kadın, 2015 yılında ise Özgecan acımasızca katledildi.

Ardından 2015 yılında 303 kadın, 2016 yılında ise 31 kadın daha erkek şiddetiyle yaşamını yitirdi.

Bundan birkaç gün önce İstanbul`daki kadın yürüyüşünde yüzlerce kadın biber gazlarına boğuldu, meydanlarda darp edildi.

Ülkemiz cinsiyet ayrımcılığında dünyada ilk 15`e girmeyi başardı…


Alt alta sıralamakla bitmeyecek tüm bu ağır ve olumsuz koşullar altında, üyelerinin %66`sı kadın olan Peyzaj Mimarları Odası olarak;

 

Tüm ayrımcı, baskıcı politika ve uygulamalara ve kadın erkek eşitliğini reddeden her türlü iktidar mekanizmalarına karşı, hayatın her alanında eşit hak ve özgürlükte ve barış içinde yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz ve mücadelemizi her alanda büyüteceğimizi ilan ediyoruz.

 

Kadın kimliğinin teşhir ürünü olarak kullanılmasına, birer pazarlama aygıtı olarak değerlendirilmesine, ofislere hapsedilerek yaşamın içerisinde ötekileştirilmelerine ayna tutan piyasa koşullarının karşısında olduğumuzu ve olacağımızı belirtiyoruz.

 

Bedenimiz, Kimliğimiz, Mesleğimiz ve Emeğimiz Bizimdir!

 

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

11. Dönem Yönetim Kurulu

 

 

Okunma Sayısı 97
Fotoğraf Galerisi