TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

13 Mayıs Ulusal Peyzaj Mimarlığı Günü 2014 Deklarasyonu

GENEL MERKEZ
12.05.2014 (Son Güncelleme: 12.05.2014 15:02:58)

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak, 20. Yaşımızı Adana, Antalya, İstanbul, İzmir illerinde bulunan şubelerimiz, Türkiye genelinde 22 ilde bulunan temsilciliklerimiz ve 2 ilçe temsilciliğimiz ile birlikte kutlamaktan ötürü onur duymaktayız.

 
TMMOB PEYZAJ MİMARLARI ODASI 20 YAŞINDA


1967 yılında Peyzaj Mimarisi Derneği çatısı altında örgütlenmeye başlayan Peyzaj Mimarları, bundan 20 yıl önce, 13 Mayıs 1994 tarihli TMMOB Genel Kurulunda Peyzaj Mimarları Odası`nın kurulumunun onaylanmasıyla Oda çatısı altında örgütlenmesine büyüyerek devam etmiştir.

 

Bu süreç içerisinde yer alan, emek veren tüm meslektaşlarımıza ve peyzaj mimarı unvanına sahip olmadıkları halde Peyzaj Mimarlarının yetişmesinde rol oynayan hocalarımıza ve mesleğimizin dostlarına sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. 

 

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak, 20. Yaşımızı Adana, Antalya, İstanbul, İzmir illerinde bulunan şubelerimiz, Türkiye genelinde 22 ilde bulunan temsilciliklerimiz ve 2 ilçe temsilciliğimiz ile birlikte kutlamaktan ötürü onur duymaktayız.

 

20. yaşımızı kutlarken, Peyzaj Mimarlarının;

  •  Meslek alanları içerisinde yer alan hemen her konuda başarı örnekleri sergilemiş olmasından,

  •  Yaşama alanlarının nitelikli bir şekilde biçimlendirilmesinde etkin rol üstlenir hale gelmelerinden,

  •  Doğal ve kültürel tüm peyzaj alanlarında gerçekleştirdikleri çalışmalarla, yer aldıkları her süreçte yaşama kattıkları artı değerin her geçen gün büyümesinden,

  •  Peyzaj planlama, koruma, tasarım, onarım ve yönetim süreçlerinde katılımlarının ve etkinliklerinin canlı yaşamın geleceğinin garanti altına alınması kapsamında artıyor olmasından,

  •  Doğal ve kültürel varlıkların korunması ile akılcı kullanımı konusunda karar mekanizmalarının ayrılmaz parçası haline gelmeye başlamış olmalarından

dolayı gururluyuz.

 

 

20. yılımızda;

  •  Doğal, kırsal, kentsel tüm alanların şekillendirilmesinde etkin,

  •  Peyzaj niteliği üzerinde doğrudan ve dolaylı olarak etkili tüm ülke ve çevre sorunlarına duyarlı,

  •  Kamuda, akademik birimlerde, özel sektörde ve sivil toplum kuruluşlarında görev alan
    binlerce üyemizle onur duyuyoruz.  



1968 yılından bu yana üniversitelerde, farklı fakülteler altında Peyzaj Mimarlığı eğitimi verilmesine ve 28 Peyzaj Mimarlığı Bölümünden yılda yaklaşık 1.000 öğrenciyi mezun etmesine rağmen, mesleğimizin ve meslektaşımızın yasal tanınırlığının sınırlı olması bu kaygıyı derinleştirmektedir. 


Devletin kendi üniversitelerinde 46 yıldır eğitimini verdirttiği Peyzaj Mimarlarının hala yasal bir statüyle konumlandırılamaması Peyzaj Mimarları açısından çelişki yaratmaktadır.


Planlamadan tasarıma, korumadan onarıma ve peyzaj yönetimine kadar uzanan geniş yelpazede katkısı ve başarısı ispatlanmış bir meslek disiplinin, üstüne üstlük Avrupa Peyzaj Sözleşmesi imzalanmışken neden yasa ve yönetmeliklerde halen yer almadığının anlaşılması mümkün değildir.
20. yaşımızı kutlarken;

 

  •  Mesleki tanınırlığımız konusunda çabalarımızın karşılık bulmamasından,

  •  Mesleki gelişim konusunda yasal yönlendirme eksikliklerinden,

  •  Meslek alanlarımızın her geçen gün daha fazla baskı altında bırakılmasından ve

  •  Tüm bunların doğal sonucu olarak yaşama alanlarımızın geri dönüşü olmayacak şekilde zarara uğratılmasından,

  •  Ülke peyzajlarının herkes için ve gelecek için planlanması, korunması ve yönetilmesi yerine bireysel bakış açıları ve çıkarlar doğrultusunda kullanılmasından,

  •  Yıllardır biriktirilmiş ve evrensel kabul görmüş bilimsel bilginin yok sayılmasından
    dolayı üzgünüz.

 


20. yaşımızda;


Her geçen gün giderek artan sosyal, kültürel, eğitsel, çevresel, ekonomik sorunlara bütüncül, akılcı, işlevsel ve sürdürülebilir planlama yaklaşımlarıyla çözümler bulmak yerine taraflı bakış açılarıyla doğal, kültürel, tarihi peyzaj alanlarının yok olmasına seyirci kalınmasından dolayı derin üzüntü ve kaygı duyuyoruz. Bu üzüntü ve kaygılarımız;

  •  Açık ve yeşil alanlarımız geleceğin yapı ve ticaret alanları olarak görüldüğü için…

  •  "Taksim Yayalaştırma Projesi" adı altında başlatılan betonlaştırma projesine Oda olarak itirazlarımız ve davamıza rağmen, 31 Mayıs 2013 günü başlayan,  "Gezi Parkı" yapımı yerine "Topçu Kışlası" yapılma ısrarı nedeniyle başlayan olayların sonucunda 8 gencimizi yitirdiğimiz, onlarca genç insanımız sakatlandığı, yüzlerce insanımız yaralandığı için…

  •  Atatürk`ün Türkiye halkına miras olarak bıraktığı, dünyaya örnek olan Atatürk Orman Çiftliği, yasalara ve sit kararlarına rağmen beton kütleleri ve yollarla paramparça edildiği için…

  •  Cumhuriyet dönemi unsurları yok edilerek toplumsal hafızamız yok edildiği için…

  •  Nükleer ve Termik santrallerin yapılması için Türkiye`nin doğal ve tarihi alanları hiç göz kırpılmadan seçildiği için…

  •  Derelerimizde nehirlerimizde yöre halklarının itirazına rağmen HES`lerin yapılmasına devam edildiği ve doğamızın yok olmasına izin verildiği için…

  •  Plansız ve programsızlığın bir sonucu olarak kontrolsüz büyümesi engellenmeyen İstanbul`da 3.Köprü`nün, 3. Havalimanının yer seçim kararlarıyla yok yere binlerce ağaç kesildiği için…

  •  Hasankeyf ve Phaselis vb bölgelere dair binlerce yılın, yaşanmışlığın mekanlarını ve medeniyetlerini umursamadan bir kalemde yok etme kararları alındığı için…

  •  Milli parklarımız ve ormanlarımız yapılan yasa ve yönetmelik değişiklikleriyle her türlü yapılaşmaya açıldığı için…

  •  Madencilik ve taş ocakçılığı halen bilimsel doğrularla yönlendirilemediği ve doğadan parça kopartırcasına çevre değerleri yok sayıldığı için…

  •  Bu ülkenin, binlerce yıllık zeytin ağaçları ve narenciye bahçeleri yapılaşmaya ve yapısal kullanımlara açılarak yok edildiği için…

  •  Datça, Fethiye, Köyceğiz, Dalaman vb. örneklerde de görüldüğü gibi sulak alanlarımız ve kıyılarımız mevcut yasa ve yönetmeliklere, imzalanmış uluslararası sözleşmelere rağmen imara ve ranta açıldığı için…

  •  Doğal, kültürel ve tarihi sit alanlarında rant tesisleri yapabilmek için kolayca sit karar ve dereceleri değiştirildiği için…

  •  Bugün küresel ölçekte bir peyzaj sözleşmesi çalışması sürerken, ülkemizin de imzacılarından olduğu "Avrupa Peyzaj Sözleşmesi" hükümlerinin hala yerine getirilmediği gibi peyzaj alanlarımız bu kadar hızla tahribata açıldığı için…

  •  Kentlerimiz hoyratça yapılan plan değişiklikleriyle, yanlış kentsel dönüşüm uygulamalarıyla geçmişlerini ve geleceklerini kaybettikleri, "dönüşüm" adı altında kimliklerinden, geçmişlerinden koparılıp birer rant aracı haline getirildiği için…

her geçen gün biraz daha derinleşmektedir.

 

 

Peyzaj Mimarları Odası 20. Yaşını kutlarken,

 

  •    Bilimsel ve mesleki doğruların tarafında olarak karar süreçlerinin sağlıklı işlemesi ve ülkenin sağlıklı gelişimi açısından son derece önemli olan bağımsız ifade özgürlüğü kısıtlanmasına, 

  •  İmar Yasası`nın 8. maddesine eklenen (ı) bendi ile Odamızın Anayasal ve yasal mesleki denetim yetkileri elinden alınarak, sınırsız bir talanın önünün açılmaya çalışılmasına,

  •  17 Aralık 2013 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile 12 Oda ile birlikte, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası`nın seçilmişlerine rağmen idari ve mali denetiminin Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılacak olmasına,

  •  Değişim ve dönüşümün hızla gerçekleştiği bu süreçte Peyzaj Mimarları Odamızın ve Peyzaj Mimarlarının fikrinin sorulmamasına rağmen inançla demokrasinin gereklerinin yerine getirilmesi için mücadele etme onurunu taşımaya devam etmektedir.

 

 


Peyzaj Mimarları Odası olarak 20. Yaşımızda diyoruz ki


Kanun Hükmünde Kararnameler ile başlatılan ülke geleceği açısından riskler barındıran meslek alanlarımızı da yakından ilgilendiren; başta Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, İmar Kanunu, Yapı Denetim Kanunu, Kıyı Kanunu, Mera Kanunu, Büyükşehir Belediye Kanunu olmak üzere doğal, kültürel, tarihi ve yapılı çevreye yönelik yasa ve uygulamaları kamu yararı doğrultusunda yeniden gözden geçirilmelidir
Ülkemizdeki imar faaliyetleri ve yapı üretim sürecinin, kentlerimizin planlı ve sağlıklı gelişimi, kentsel yaşamın niteliğinin yükseltilmesi, tarihî ve doğal varlıklarımızın planlı gelişimi ve varlıklarının idamesine izin verilmelidir.


Mekânsal yozlaşmalar, toplumsal ve kültürel erozyonlar karşısında "kalıcı, sürdürülebilir, kimlikli ve çağdaş" bir çevrenin temel imar ve kentleşme hedefi olması yönünde peyzaj mimarları göreve hazırdır.
Kentlerimiz rantlara göre şekillendirilmekte, plansızlık egemen kılınmaktadır. Çalışma yaşamı, peyzaj mimarlığı bilimlerinin uygulandığı, insanca barınma hakkının ve deprem gerçeğinin gerektirdiği, yapı denetimi, enerji, tarım, orman, su kaynakları ve kentlerin yönetimi gibi alanlarda, mesleğimiz ilke ve esasları doğrultusunda mesleki denetim ve bilimsel-teknik kriterler devre dışı bırakılmadan planlamaların yapılması, Peyzaj Mimarlığı disiplininin gerekleri olmaksızın planlama kriterleri oluşturulmaması için bugün bir kez daha "Kamuda İstihdam Şart" diyerek  Peyzaj Mimarı istihdamının ivedilikle gerçekleştirilmesi gerekliliğini kamuoyu önünde bir kez daha paylaşırız.


TMMOB Peyzaj Mimarları Odası, gücünü ilkelerinden, üyesinin ülkesine, halkına, meslek alanlarına ve mesleğine sahip çıkan mücadelesinden almaktadır.


Odamızın 20. Kuruluş yıldönümü olan, 13 Mayıs 2014 salı günü, "peyzaj mimarları günü"müzü ülke genelinde kutluyor, kamuda, kendi işyerinde, ücretli ve akademilerde çalışan meslektaşlarımız ve öğrencilerimizle birlikte bir kez daha " YAŞADIĞIMIZ HER YERDE BİZ VARIZ" diyerek ülkemizin doğal, kültürel ve tarihi peyzaj varlıklarına sahip çıkacağımızı deklere ediyoruz.


 20. YAŞIMIZDA 13 MAYIS ULUSAL PEYZAJ MİMARLIĞI GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN

 

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

11.Dönem Yönetim Kurulu

 

 

Okunma Sayısı 933
Fotoğraf Galerisi